Geçtiğimiz hafta siz değerli okuyucularımızla girişimcilerin ve yatırımcıların iş ilişkilerinde sıkça karşılaştığı, hukuki ve ticari risklerin değerlendirilmesinde merkezi bir rol oynayan “Due Diligence” (Detaylı İnceleme) süreci detaylandırılmıştı. Bu hafta ise yatırım süreçlerinde, şirket alım ve satımlarının hangi hallerin Rekabet Kurumu tarafından onaya tabi olduğu ve regülatif onaylara ilişkin detaylara değinilecektir.
Yatırım süreçleri, şirket alım satımları, ekonomik hayatta önemli bir yer tutan, pazar yapısına doğrudan etki etme potansiyeli olan işlemlerdir. Bu tür işlemler, pazardaki rekabeti değiştirebilme riskini barındırdığından rekabet ile ilgili kurumlar başta olmak üzere çeşitli otoriteler tarafından incelemeye tabi tutulur. Türkiye’de bu alandaki düzenleyici kuruluş Rekabet Kurumu’dur (“Kurum”) ve yatırım süreçleri, şirket alım satımları ile ilgili rekabet hukukuna ilişkin kararları 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun (“Kanun”) çerçevesinde uygulamaktadır. Kurum, kontrol değişikliği yaratan hallerde belirli eşiklerin üzerindeki birleşme ve devralma işlemlerine izin verilmesi konusunda yetkili olup bu noktada izne tabi birleşme ve devralmalardan bahsetmekte fayda vardır.
İzne Tabi Birleşme ve Devralmalar
2010/4 numaralı Birleşme ve Devralma Tebliği’nde (“Tebliğ”), hangi işlemlerin Kurum’un iznine tabi olacağı düzenlenmektedir. 7. maddede, Tebliğ’in 5. maddesinde tanımlanan bir birleşme ve devralma söz konusu ise aynı zamanda bu birleşme ve devralma 7. maddedeki ciro eşiği sınırlarını aşıyor ise tarafların işlemden önce Kurum’a başvurarak izin alması gerektiğini belirtir. Bu nedenle öncelikle 5. maddede düzenlenen birleşme ve devralma tanımlarını değerlendirmek gerekir. Zira her birleşme ve devralma değil 5. maddede tanımlanan bir birleşme ve devralma söz konusu ise bu kez ikinci aşama olan 7. maddedeki ciro eşiklerinin değerlendirilmesi gerekecektir.
Tebliğ’in 5. maddesinde bir işlemin birleşme ve devralma sayılması için birleşme ve devralmanın kontrolde kalıcı değişiklik yaratacak şekilde gerçekleşmesi gerektiği düzenlenir. 5. maddeye göre birleşme kontrolde kalıcı değişiklik meydana getirecek şekilde iki veya daha fazla teşebbüsün birleşmesidir. Devralma ise bir veya daha fazla teşebbüsün tamamının ya da bir kısmının, doğrudan veya dolaylı kontrolünün, bir ya da daha fazla kişi tarafından devralınması şeklinde tanımlanmıştır. Bu kontrolün hisse ya da mal varlığının satın alınmasıyla, sözleşmeyle veya diğer bir yolla sağlanması mümkündür. Bu şekilde tanımlanmış bir birleşme ve devralma söz konusu ise bu işlem 7. madde kapsamında bir birleşme veya devralma işlemi sayılır ve bu kez 7.maddede düzenlenen ciro eşiklerine bakmak gerekir. Türkiye’de faaliyette bulunan işlem taraflarının toplam cirosu veya işlem taraflarının bireysel ciroları belirli eşikleri aştığında ilgili işlemin gerçekleşmesi Kurum’un onayına tabi olacaktır.
Tebliğ’e göre bir birleşme ve devralma işleminin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Kurum’dan izin alınması konusunda ciro eşikleri aşağıdaki gibidir:
a) İşlem taraflarının Türkiye ciroları toplamının yedi yüz elli milyon TL’yi ve işlem taraflarından en az ikisinin Türkiye cirolarının ayrı ayrı iki yüz elli milyon TL’yi veya
b) Devralma işlemlerinde devre konu varlık ya da faaliyetin, birleşme işlemlerinde ise işlem taraflarından en az birinin Türkiye cirosunun iki yüz elli milyon TL’yi ve diğer işlem taraflarından en az birinin dünya cirosunun üç milyar TL’yi, aşması
İlgili Tebliğ’de 4 Mart 2022 tarihli Resmi Gazete’de Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ (Tebliğ No: 2010/4)’de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ (No:2022/2) ile “teknoloji teşebbüsleri” tanımı eklenmiş ve bu teşebbüslerin devre konu taraf olduğu işlemler bakımından ciro eşikleri değiştirilmiştir. Tebliğ’e göre teknoloji teşebbüsleri dijital platformlar, yazılım ve oyun yazılımı, finansal teknolojiler, biyoteknoloji, farmakoloji, tarım kimyasalları ve sağlık teknolojileri alanlarında faaliyet gösteren teşebbüsleri veya bunlara ilişkin varlıkları ifade eder. Bu bağlamda Tebliğ’in 7. maddesinin ikinci fıkrasında yapılan değişiklik uyarınca; “Türkiye coğrafi pazarında faaliyet gösteren veya ar-ge faaliyeti olan ya da Türkiye’deki kullanıcılara hizmet sunan teknoloji teşebbüslerinin devralınmasına ilişkin işlemlerde; birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde yer alan iki yüz elli milyon TL eşikleri aranmaz.” Dolayısıyla, söz konusu teknoloji teşebbüslerinin devralınması işlemlerde sadece;
- İşlem taraflarının Türkiye ciroları toplamının 750.000.000.-TL’yi veya
- İşlem taraflarından en az birinin dünya cirosunun 3.000.000.000.-TL’yi
aşması durumunda Kurum’un izninin alınması gerekecektir.
İznin gerekli olduğu ikinci durum ise piyasada hakim olma durumudur. Eğer işlem pazar yapısında hâkim durum yaratma veya mevcut bir hâkim durumu güçlendirme potansiyeline sahipse yine Kurum’un bu işlemleri inceleme yetkisi bulunmaktadır. Tebliğ’in ‘Birleşme ve devralmaların değerlendirilmesi başlıklı 13’üncü maddesinin ikinci fıkrası; “Başta hakim durum yaratılması ya da mevcut bir hakim durumun güçlendirilmesi olmak üzere ülkenin bütününde yahut bir kısmında etkin rekabetin önemli ölçüde azaltılması sonucunu doğuran birleşme veya devralmalara izin verilmez.” hükmünü barındırmaktadır.
Görüldüğü üzere Kurum, piyasada serbest ve etkin rekabetin korunmasını amaçlamaktadır. Birleşme veya devralmaların piyasada hakim durum yaratması veya mevcut hakim durumu daha da güçlendirmesi rekabeti kısıtlayıcı bir etki yaratabilir. Bu tür işlemler değerlendirilirken teşebbüslerin fiili ve potansiyel rekabeti, teşebbüslerin pazardaki durumu, ekonomik ve mali güçleri, sağlayıcı ve müşteri bulabilme alternatifleri, arz kaynaklarına ulaşabilme imkanı, pazarlara giriş engelleri, arz ve talep eğilimleri, tüketicilerin menfaatleri, tüketici yararına olan etkinlikler vb. hususlar değerlendirilmektedir.
Sonuç olarak şirket alım satımları, yatırım süreçleri pazar yapısını ve rekabeti doğrudan etkileyebilecek nitelikte olduğu için Kurum tarafından incelenmektedir. Kurum, kontrol değişikliği oluşturan birleşme ve devralmalarda belirli ciro eşiklerinin aşılması ile rekabetin sınırlanması gibi durumlarda bu işlemleri izne tabi tutar. Rekabetin korunması ve pazarın sağlıklı bir şekilde işlemesini temin etmek amacıyla yapılan bu incelemelerde, pazar yapısı, hâkim durum yaratılması ve tüketici refahı gibi faktörler dikkate alınır. Bu süreç, hem ekonomik verimliliğin artırılmasını hem de rekabetçi pazar yapısının korunmasını hedefler.
Bu haftaki yazı dizimizde okuyuculara şirket alım satımlarında regülatif onaylara ilişkin detaya değinilmiş olup yazı dizimizin devamında ilgili işlemlerde yer alan Vergi Yükümlülükleri üzerinde durulacaktır.
Detaylı sorularınız için Gemicioğlu Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.
Gemicioğlu Hukuk Bürosu