Yaz döneminin bitmesi ile Girişimcilik Hukuku ile ilgili olan yazı dizimize devam ediyoruz. Siz değerli okuyucularımızın da takip ettiği ve bildiği üzere bir önceki yazımızda Yazılımların Eser Sahipliği’ne değinmiştik.  Önümüzdeki iki hafta boyunca sizlerle paylaşacağımız yazılarımızda ise, inovasyon sürecinin en kritik unsurlarından biri olan buluşlar ve buluşlara koruma sağlayan patentlerin hukuki önemini ve stratejik rolünü ele alacağız. Bu noktada, bir buluşun ne olduğunu ve hangi kriterlere göre patentlenebileceğini anlamak, daha sonra ele alınacak patentlerin önemini ve günümüz uygulamalarındaki yerini daha anlaşılır kılmak açısından önemlidir. Bu nedenle, öncelikle bu hafta buluşun tanımını yapmak ve buluş kavramını açıklamak faydalı olacaktır.

Buluş Nedir ?

Başta 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (“SMK”) madde 82 ve 83’te ele alınan ve tanımlanan buluş, teknik bir problemin çözümüne yönelik yeni ve sanayiye uygulanabilir bir fikri ürün olarak tanımlanır. Bu bağlamda, buluşların korunması yalnızca bireysel girişimciler için değil, aynı zamanda işletmelerde çalışanların gerçekleştirdiği buluşlar için de büyük önem taşımaktadır. Bu aşamada çalışan buluşlarına dair hukuki tanımı ve bu buluşların nasıl değerlendirildiğini incelemek gerekirse; Çalışan Buluşlarına, Yükseköğretim Kurumlarında Gerçekleştirilen Buluşlara ve Kamu Destekli Projelerde Ortaya Çıkan Buluşlara Dair Yönetmelik (“Yönetmelik”) madde 4 uyarınca Çalışan tarafından gerçekleştirilen patent veya faydalı modelle korunabilir nitelikte olan hizmet buluşlarını veya serbest buluşları Çalışan Buluşları olarak tanımlanmaktadır. Yönetmelik ve SMK madde 113 uyarınca Çalışan Buluşlarının ise ikiye ayrıldığını görmekteyiz. İlgili mevzuat hükümleri uyarınca;

  1. Hizmet Buluşu: Çalışanın, bir işletme veya kamu idaresinde yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği veya işyerinin faaliyet gösterdiği alanlar içinde, büyük ölçüde işletme veya kamu idaresinin deneyim ve çalışmalarına dayanarak iş ilişkisi sırasında yaptığı buluşları,
  2. Serbest Buluş: Birinci Kısım kapsamında hizmet buluşlarının dışında kalan buluşları, İkinci Kısım kapsamında ise yükseköğretim kurumlarında gerçekleştirilen buluşların dışında kalan buluşları,

olarak tanımlanmaktadır. Girişimciler ve işletmeler için, çalışanların gerçekleştirdiği buluşların değeri ve etkisi büyük önem taşıdığından bu noktada girişimcilerin, hizmet buluşları ile serbest buluşlar arasında önemli farklar bulunduğu konusunda bilgi sahibi olmaları ve işverenler açısından hizmet buluşlarının daha faydalı olduğu kabul etmeleri önem arz etmektedir.

Hizmet Buluşları ve Serbest Buluşlar Arasındaki Farklar Nelerdir ?

  1. İşverenin Hakları ve Kontrolü

Hizmet buluşlarında, çalışanlar buluşlarını işverene sunmak zorundadır ve bu buluşlar genellikle işverenin faaliyet alanıyla ilgili olduğundan, işveren bu buluşlar üzerinde tam hak talep edebilir. Bu durum, işverenin buluşların değerini anlamasını ve işletmenin inovasyon stratejisine entegre etmesini sağlar. Diğer taraftan, serbest buluşlarda, çalışanların buluşları genellikle işverenin faaliyetleriyle bağlantılı olmadığı için, işverenin hakları sınırlıdır ve buluşlar genellikle çalışanın mülkiyetindedir.

  1. Rekabet Avantajı ve İnovasyon Gücü:

Hizmet buluşları, işverenin rekabet avantajını artırabilir ve işletmenin inovasyon gücünü destekleyebilir. İşverenler, hizmet buluşlarını kullanarak yeni ürünler geliştirebilir, iş süreçlerini iyileştirebilir ve pazarlama stratejilerini güçlendirebilir. Ayrıca, işverenler hizmet buluşları üzerinde hak sahibi oldukları için, bu buluşları rakiplere karşı koruma altına alabilir ve piyasadaki lider konumlarını güçlendirebilirler. Serbest buluşlar ise genellikle çalışanların kişisel girişimleri olduğu için, işletmenin rekabet avantajına veya inovasyon stratejisine doğrudan katkı sağlamayabilir.

  1. İşbirliği ve Teşvik:

Hizmet buluşları, işverenler ile çalışanlar arasında işbirliğini teşvik eder ve çalışanları inovasyon sürecine dahil etme fırsatı sunar. İşverenler, çalışanlara hizmet buluşları için uygun teşvikler sağlayarak, çalışanların motivasyonunu artırabilir ve işletmenin inovasyon kültürünü güçlendirebilir. Serbest buluşlar ise genellikle bireysel çabalar olduğu için, işbirliğini teşvik etme ve takım ruhunu geliştirme potansiyeli daha sınırlıdır.

Görüleceği üzere girişimci işverenler için hizmet buluşları daha faydalı olup işverenlere buluş üzerinde hak sahipliği, rekabet avantajı sağlar bununla birlikte iş ortaklık yapısını teşvik eder ve çalışanları motive eder. Bununla birlikte girişimci işverenler, hizmet buluşlarına ilişkin yasal yükümlülüklere tabi olup, bu yükümlülükler kapsamında çalışanların gerçekleştirdiği buluşların bildirimini almak ve uygun bir bedel ödemek zorundadır. Bu bedelin nasıl hesaplanacağı ile ilgili Yönetmelik’te önemli düzenlemeler mevcuttur. Bu nedenle girişimci işverenlerin hizmet buluşlarında çalışanlarına vereceği bedeli hesaplarken Yönetmelik’te yer alan maddeleri de göz önünde bulundurması gerekmektedir.

Sonuç olarak buluş geliştiren Girişimci Şirketlerde işverenlerin çalışanlarla yapacağı sözleşmeler yukarıda bahsi geçen mevzuat hükümleri kapsamında çok önemli hale gelmiştir. Yazı dizimizin devamında buluşların hukuki koruma altına alınması süreci olan patentler ele alınacaktır.

Hizmet buluşları ile ilgili detaylar hakkında Gemicioğlu Hukuk Bürosu ile iletişime geçebilirsiniz.

Gemicioğlu Hukuk Bürosu